Prof.Dr. Ahmet BATTAL

KREDİ KURULUŞLARI KANUN TASARISI TASLAĞI SEMPOZYUMU TEBLİĞİ


Doç. Dr. Ahmet Battal
(battal@gazi.edu.tr)

Bankacılık sektörüne ve ilgili diğer sektörlere ilişkin kanuni düzenlemelerde bazı ilkesel değişikliklere ihtiyaç vardır ve bu değişikliklerin gecikmeksizin yapılması yararlı olacaktır. Bu kapsamda taslakta, bir kısım yeniliklerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte başka bazı değişiklikler de yapılmalıdır. Aşağıda bu yenilikler ve değişiklik tekliflerimiz açıklanacaktır.


1. 4389 sayılı mevcut Bankalar Kanununun uygulanması uzun madde ve fıkralar içeren şeklî yapısı ve hükümlerinin kısa zamanda çok sayıda ek ve değişiklik içermiş olması nedeniyle zorlaşmıştır. Bu durumda kanunun yeniden yazılması kaçınılmaz hale gelmişti. Bu taslak kanaatimce bu pratik ihtiyacı karşılayacak olması nedeniyle de önemlidir. Ancak bunun için taslak aceleye getirilmeden dikkatle gözden geçirilmeli ve bütünlüğü sağlanmalıdır.


2. Taslakla gündeme getirilen yeni bir kavram olan "finansal holding şirketi", 3. maddede "Münhasıran kredi kuruluşları ile finansal kuruluşlara iştirak etmek amacıyla kurulan ve iştiraklerinden en az biri kredi kuruluşu veya kalkınma ve yatırım bankası olan holding şirketi" olarak tanımlanmıştır.


Tanımına göre bu şirket (tüzel kişi), finans sektörüne ait faaliyet türlerinden birini icra etmek üzere bir ticari işletme (malvarlığı bütünü) işletmekte değildir. Kredi veya mevduat ilişkisiyle ya da başka bir sebeple, bir müşteri çevresi ile muhatap olmamaktadır. Piyasada yer almamaktadır. O halde sektörde varlığı ile yokluğu arasında bir fark yoktur. Bu piyasadaki şirketlerin çatısında, arka planında, ya da içinde olmasının ise sektör açısından ayrı bir "tür" olarak tanımlanmasına sebep olacak bir yönü bulunmamaktadır.


Öte yandan, bir anonim şirketin, tanımda yer aldığı üzere "münhasıran" başka bir anonim şirkete iştirak etmek amacıyla kurulması hiçbir pratik fayda taşımaz. Buna rağmen bir an için, kurulduğunu düşünsek dahi, bütün sermayesi ile bir bankaya iştirak eden bir anonim şirket için ayrıca düzenleme yapmaya ihtiyaç yoktur. Zira bu iştirakin, holding için banka anonim şirketinin çoğunluk hisselerine sahip olmak anlamına gelmesi halinde dahi, bankacılık faaliyetini ortak holding değil yine bizzat banka anonim şirketi yürütecektir.
O halde tabela şirketten ibaret olacak bu holding şirketini bir kenara bırakarak, -halen olduğu gibi- doğrudan ve sadece banka anonim şirketini düzenlemek daha doğru olacaktır. Bu yaklaşım (halen olduğu gibi) bankaya iştirak eden anonim şirketleri, başka hangi işlerle ilgilendiğine bakılmaksızın, özellikle konsolidasyon ve sorumluluk gibi belirli sebeplerle bu kanun kapsamına almaya ve düzenlemeye engel değildir.